20 Ekim 2010 Çarşamba

çakma jöntürk.. ham zeytin..

kaçıyorum.. üstüste ütülü katlı eşyalar (oğlum seni bu düzen mahvetmedi mi?).. saçma sapan laflar, veda hutbesi okundu dedim inkar etti.. 10 da yatılır mı? beyaz entariler uzak olsun.. 450 km az değil.. Eli Kaş ta, gözü Meis'te.. hem de yalan söyledi..
fimler kitaplar derken boğulur.. hem Mehmet çok dalga geçerdi benimle..
meziyetlerim varmış.. eziyetlerim de var..
yiğidi öldürdüm buyrun hakkı aşağıda:
selam vermeden girmedi mekanlarına.. tavuğa çarptı, kahrından öldü.. bir saniye olsun uzaklaşmadı.. ben üşümüştüm, o sıcaktı.. kocaman, çınar olsaydı keşke adı.. ağacı tanır toprağa yakın duran adam.. baktı mı görüyor.. bana bırakmıyor, karar veriyor.. dahası var yazmayacağım.. korkaklıkla suçlayamam.. yol uzun.. yalnız yürüyecek.. kurtar kendini o karanlıktan Don Quijote.. yazımı yazdım, görevimi tamamladım..eyvallah..

1 yorum: