11 Haziran 2009 Perşembe

domates

günlerdir bekliyordum, minicik şey beni nasıl mutlu etti.. yedim onu :)
king size cigars without harming.. ellerimle yarın yapıyorum.. ellerimle ciddiyim.. evet takdir bekliyorum, akıl sağlığımı korumak için yüce bir çaba sarfediyorum... tv seyretmiyorum, gazete okumuyorum, bazen bilgisayar radyo ne varsa kapatıp yemek yapıyorum falan... heh, elektrik gidince saati şaşırmış salak radyom ansızın çalmaya başlayınca, üç dakika kadar bilgisayarın ekranına baktım nereden geliyor bu müzik diye :)) sonra da o sinir bozukluğu ile 10 dakika kadar ukrayna atasözüne güldüm.. çok planlıyımdır dakik.. heh, geç kalma sebeplerim zamandan bağımsız tamamen..
dallarında kargalar var.. severim kargaları.. dinlemiyor, orda değil gibi ama kayıtsız da değil.. bana benzemiyor ama bana ait bir şeye sahip.. defol git yaa artık dedim sonunda, güldü.. incirli duvar.. dizanteri deresi.. boş laflar boş laflaaar..
susamadığım zamanlar vardır benim bilen bilir, birinin sus demesi lazım.. teyze olmaya henüz hazır değilim ama yolda kerata, adı bile belli.. benim burcumda doğacak üstelik..
bugün o reklam panosuna sinirlendim, steril bir kadın vardı gülümseyen, ama biliyorum
bunlar dünyayı zehirler, temizlemek için.. hiç de uygun rol model değil.. buradan pisliğe davet ediyorum seni.. pis ol.. zehirleme yeter ki bizi.. alkım kitap marketler zincirler, nefret ettim bir kez daha.. yakında anlayacağım bazı şeyler işaret midir? bir kaç deney yapıyorum, örneğin hiçbir yerde bulamadığın kitap oradaysa, belki de almamalısındır onu.. bugün 3 ayda bitirebileceğim kadar kitabı 8 ay taksitle aldım, 3 ay sonra ne halt edeceğim? hem niye 8 ay? alkımdan değil elbette.. kitapevi sevenlerdenim ben.. imge mesela. bilimsanat'ım vardı bir de ah.. yok artık..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder