7 Haziran 2009 Pazar

sakin

kendimizi bu kadar sevmeyi bize kim öğretti? yaşadığımız bu muazzam özgüven patlamasını neye borçluyuz? her gün tuvalete gitme zorunluluğumuzla yüzleşirken, aynadaki görüntümüz ne kadar mükemmel olursa olsun, günden güne değişirken, bizi kendimizden bu kadar memnun olmaya kim ikna etti? ilk kim söyledi kendimizi sevmenin doğru bir şey olduğunu? ya değilse...
evet artık severek caz dinlemeyi de başardım, uzadım, başım göğe erdi. aynadaki hiç fena değil, aptal değil, duygusuz değil, kötü biri de değil.. sigarayı bırakan, kilo almayan, eh az çok anneyi mesut edecek kadar kariyerini falan yapmış, hayalini gerçekleştirmiş, okumuş, izlemiş, düşünmüş, denemiş... bunları düşünürken içimden gelen neden indirmek camı çerçeveyi..
istediğini alamayan bu herhangi biri olamayan..
endişelenecek neyim var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder